Merhem koyup onarma sinemde kanlu dağı
Söndürme öz elünle yandurduğun çerağı
Günümüz Türkçesi;
Göğsümdeki kanlı yaranı merhem sürüp iyileştirme
Kendi elinle uyandırdığın mumu söndürme
Fuzuli aşkın insanı olgunlaştırdığını düşünür. Olgunlaşmanın da acı çekmekten geçtiğini düşünür. Acı çekmeyi sevdiği için doktor, ilaç, nasihatçı istemez. Sevgilinin verdiği acıyla o yara oluştu.
Uymuş cünuna gönlüm ebruna der meh-i nev
Ne i'tibar ana kim seçmez karadan ağı
Günümüz Türkçesi;
Gönlüm çıldırmış, kaşına yeni ay diyor.
Akı karadan seçemeyene itibar edilir mi?
Ay beyaz, kaş siyah olur. Akı karayı seçemeyenin hiç bir şeyine itibar edilmez. Fuzuli'nin sevgilisi kendine özgü o yüzden tabiattaki hiç bir şey sevgilisine benzemez. Diğer şairler gibi sevgilinin kaşını aya benzetmiş.
Kaddün gamında servün sormağa za'f- halin
Gülzardan kesilmez ırmakların ayağı
Günümüz Türkçesi;
Ey sevgili servinin senin boyunun sıkıntısındaki çaresizliği sormak için ırmakların ayağı gül bahçesinden kesilmez.
Servi, sevgilinin boyu onun boyundan uzun olduğu için sevgiliyi kıskanıyor. Serviler zaten ırmakların yanındadır. Servinin hatırını sormak için oraya gelmemişlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder